fbpx

Hiç kaybolmuş gibi hissettiniz mi?

Hayatın bazı anlarında yaşadığımız duygu ve düşünceleri anlamlandırmakta zorlanırız. Bütün evrenin içinde yapayalnız yaşayan tek varlık sanki bizizdir. Duygular ve düşünceler yerçekimsiz ortamda gibi etrafımızda öylece sallanıp dururlar birer yapbozun parçaları gibi. Ama bir türlü o parçaları yakalayıp yerleştiremeyiz yaşam tablomuza. Anlam krizleri çoğu zaman olağandışı yaşam deneyimleriyle karşılaştığımızda karşımıza çıkar. Bu olağandışı durumlar ölüm, ayrılık ya da felaketler olarak tanımladığımız şeyler olabilir. Tabi ki her insanın biricikliğiyle bu durumlar kişilere göre çeşitli algılama ve anlamlarla farklılıklar kazanabilir. Ve sonucunda bizi acı dolu varoluşsal sorgulamalara itebilir. Temel durum aslında belirsizliktir. Kontrolümüzde olan durumlar bizde kaygı yaratmaz ancak eğer içinde bulunduğumuz durumu anlamlandıramıyorsak ve ipler elimizden kaymış gibi hissediyorsak bu tam olarak belirsizlikle savaş halinde olmamızdandır. Ne yazık ki hayatın kendisinin bir diğer anlamı da belirsizlik değil midir? Eğer sorgulamalar içindeyseniz korkmayın yalnız değilsiniz biz de varız. Ve koskoca evrende her bir birey kafasında cevabını bir türlü bulamadığı veya bulmak istemediği, kaçtığı, yüzleşmekten korktuğu soru işaretleriyle yaşamaya devam eder. En nihayetinde yaşamak en büyük motivasyondur aslında. Sanılanın aksine varabileceğimiz bir istasyon yoktur. Her zaman bir durak ararız ‘tamam burada durabilirim artık anlam burada deriz’ ancak hayat o noktada alarmını acımasız şekilde çalar. Ve sonra “Devam et “ der hayat, anlam bulunmaz sürekli bir şekilde yaratılır ve başkaları size anlam sağlamaz anlam dediğimiz şey aslında insanın ta kendisidir ve kendi içinde bir yerde saklıdır. Bu bakış açısına göre de hayat duraklardan değil de yollardan oluşur ve devamlı şekilde yolda olmayı gerektirir. Yani bütün bu anlam arayışları içinde belirsizliklere karşı bir savaş halinde olmamız her ne kadar sancılı dayanılmaz bir süreç olsa da kaybolmuş gibi görsek de kendimizi kaybolmuyoruz. Keşfediyoruz kabuklarımızdan sıyrılıp yenileniyoruz ve her defasında ne kadar kıvransak da yeni bir yaşam deneyimi inşa ediyoruz. Zaten insan olarak yaşadığımız iyi deneyimlerden ziyade kötü, zor ve negatif olarak nitelendirdiğimiz durumlardan elde ettiğimiz kazanımlar farkında olsak ya da olmasak da her zaman daha fazladır. Tırtıl misali hayatımızın sonuna geldiğimizi sandığımız noktada yaşam bize kanatlar verir “uç” der ve kim bilir belki kelebek olarak yeni bir anlam yaratırız kaybolmuşluğumuzda.

Sevgiler…

Psk. Meliha Altıntaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir